DOKTOR HATASI CEZA DAVASI
Bu malpraktis dava türü Ceza Hukukunu kapsamaktadır. Ceza Hukuku kapsamında doktorların veya sağlık çalışanlarının hastalar üzerinde yanlış tıbbı müdahaleleri sonucunda taksirli eylem sebebiyle suç oluşturdukları takdirde açılacak malpraktis davasıdır.
Bu davada zararın hangi sebeple meydana geldiği araştırılır. Gerekli özen ve dikkatin gösterilmemesi mi yoksa prosedürlere uygun muayenenin yapılmaması mı gibi durumlara bakılır. Hangi durumun zarara sebebiyet verdiği konusunda mahkeme gerekli gördüğünde bu aşamada bilirkişi raporu da isteyebilir. Düzenlenen bilirkişi raporunda zararı oluşturan durum tespit edilir ise doktor veya sağlık çalışanı üzerinde taksirli yaralama veya taksirli ölüme sebebiyet verme gibi cezalar verilebilir.
Ceza davalarında dikkat edilmesi gereken bir husus da hastanın rızasıdır. Yani tıbbı müdahalelerin hukuka uygunluğunu araştırılırken hastanın rıza boyutu da araştırılır. Zira hastanın rıza gösterdiği her tıbbı müdahale hukuka uygunluk durumunu taşımaz.
Bir hastanın rıza gösterdiği tıbbı müdahalenin hukuka uygun olduğunu söyleyebilmek için belli şartların varlığı aranır. Bu şartlar şunlardır;
Hastaya hangi tedavinin uygulanacağı ve hangi riskleri taşıdığı açıkça anlatılmış olmalıdır.
Tıbbı müdahaleye rıza gösterirken hastanın ehil olması şarttır.
Yapılan tüm tıbbı müdahalelerin kurallarına uygun ve tedavi amaçlı yapılıyor olması gerekir.
Bu şartların varlığı halinde hastanın rıza gösterdiği tıbbı müdahaleler hukuka uygundur.
Hukuka uygun olmayan tıbbı müdahaleler için açılacak malpraktis ceza davasında kamu doktorları için ceza şikayetlerinde Savcılık tarafından soruşturmanın yürütülebilmesi için kamu doktorunun bağlı bulunduğu idare amirliğinden soruşturma izni alınır. Özel doktorlar için bu soruşturma iznine gerek yoktur.
DOKTOR HATASI TAZMİNAT DAVASI
Doktor hatası tazminat davası nasıl açılır? Bu malpraktis dava türünde de yine öncelikle doktorun veya sağlık çalışanlarının kusuru araştırılır. Ardından davanın konusunu oluşturan maddi ve manevi tazminatın miktarının belirlenmesi için hastanın uğradığı zararın çeşidi ve boyutu araştırılır.
Hastanın ne denli bir zarara uğradığının tespiti yapıldıktan sonra bu zararda doktorun ne çapta bir sorumluluğu olduğuna bakılır. Zira her hastanın tıbbı müdahale sonrası uğradığı zararlarda doktorun hatası bulunmayabilir. Örneğin doktorun tıbbı müdahale sonrası kullanmasını söylediği ilaçları kullanmayan hastada meydana gelen zararda doktorun kabahati veya kusuru bulunmaz. Bu sebeple tazminat davalarında karşımıza iki önemli kavram çıkar. Doktorların tazminat sorumluluğunun oluşması için bu iki kavramın varlığı aranır. Bu kavramlar;
Konsültasyon; Hastaya konulacak teşhiste ve tedavi yönteminde gerekli görülmesine rağmen diğer doktorlara danışılmamasını ifade eder. Yani hasta üzerinde zorunlu olarak diğer uzmanlara danışılması gerekirken danışmadan ve hastanın durumu bildirilmeden tıbbı müdahalede bulunulmasıdır. Konsültasyona uygun davranılmaması doktorun tazminat sorumluluğunu doğurur.
Stabilizasyon; Hastanın tıbbı müdahale için doktorlara başvurduğu sırada teşhis ve tedavi için hazırlık sürecine başlamadan önce hastanın kendisini iyi hissetmesi için müdahalede bulunulmamasını ifade eder. Örneğin hastanın nefes darlığı çekmesi sebebiyle acil servise başvurması halinde hastaya konulacak tanıdan önce veya gerekli tetkiklerin yapılmasından önce kendisini daha iyi hissedebilmesi için oksijen verilmesi veya rahatlatıcı bir iğne yapılması gibi müdahalelerde bulunulmasıdır. Böyle bir durumda hastaya stabilizasyon yapılmaması da yine tazminat sorumluluğunu ortaya çıkarır.
Malpraktis Davaları Nasıl Ve Nerede Açılabilir?
Davada husumetli olarak gösterilecek doktorunun çalıştığı kuruma göre davanın açılımı değişkenlik gösterir. Eğer doktor kamuda çalışıyor ise kamu görevlisi konumunda olmasından dolayı dava idari yargıda tam yargı davası olarak açılır. Doktoru kamu çalışanı olarak görürüz ve bu sebeple dava da bire bir muhatap olarak gösteremeyiz. Eğer doktor özel kurumda çalışıyor ise o halde dava adli yargıda açılır. Özel kurum da veya kendine ait bir merkez de çalışan doktorlar için açılacak malpraktis davasında doktorlar bire bir muhatap olarak gösterilebilir.
Kamu doktoruna karşı açılacak dava da görevli mahkeme İdare Mahkemesi olup özel kurum da çalışan doktorlar için de görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.