Pay Senedi Bastırılma Usülü
Anonim Şirketlerin payın elden çıkarılması işleminde, pay sahibi için birtakım vergi yükümlülükleri söz konusu olmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu madde 80/1’de ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar, vergiye tabi olan değer artış kazancı kapsamında belirtilmiştir. Ancak anılan kanun hükmünde, en az 2 yıl elde tutulmuş pay senedi için bu vergi yükümlülüğünün söz konusu olmayacağı da belirtilerek, pay sahipleri senet çıkarılması yolunda teşvik edilmiştir. Ayrıca 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu madde 17/4-g gereğince pay senedi teslimleri katma değer vergisinden de muaf tutulmuştur ve bu muafiyette senedin 2 yıl elde tutulması koşulu bulunmamaktadır. Menkul kıymet olma özelliği bulunan pay senedi bastırılmasının, gerçek kişiler için ‘’değer artış kazancı’’ yönünden, kurumlar vergisi mükellefleri için ise ‘’katma değer vergisi’’ yönünden özel önemi bulunmaktadır.
Pay senedi çıkarılması hususunda ise 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu (eTK) ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) arasında birtakım değişiklikler bulunmaktadır. Öncelikle, eTK’da pay senedi çıkarılması zorunlu görülmemiş, çıkarıldığı takdirde hamiline veya nama olarak düzenlenebileceği, ancak bedeli tamamen ödenmemiş paylar için hamiline çıkarılmasının senedi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. TTK’da ise hamiline yazılı paylar için, Yönetim Kurulu’nun pay bedelinin tamamının ödenmesinden itibaren 3 ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtma zorunluluğu öngörülmüştür. Nama yazılı paylar için ise azınlığın bu yöndeki talebi olması durumunda senet bastırılması zorunluluğu öngörülmüştür. Bu hususlar TTK madde 486’da emredici hüküm olarak yer almaktadır.